Cumhuriyet değerlerini yozlaştırmaya çalışmayacak, ulusal kurtuluş savaşını hafife almayacak, milli bayramları unutturmak istemeyecektiniz. Ülkenin kurucusu, ulusal kurtuluş savaşı kahramanı, dünyanın saygı duyduğu, ulusal kurtuluş mücadelesi veren ülkelerin örnek aldığı büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını küçümsemeye çalışmayacak, fırsat buldukça saldırmayacaktınız.

Bütün bunları yaptınız da elinize ne geçti? Sizler cumhuriyet değerlerini yozlaştırmaya çalıştıkça bu halk cumhuriyet değerlerine daha çok sahip çıktı. Ulusal kurtuluş savaşını hafife aldıkça insanlar tarihini daha çok araştırdı, ulusal kurtuluş savaşı destanlarını dilden dile yaygınlaştırdı. Milli bayramları unutturmak istedikçe “dün örneğini yaşadık” kutlamalara ( yasaklamalara rağmen) katılımlar arttı, sokaklarda insanlar sel oldu taştı. Atatürk ve silah arkadaşlarına dil uzattıkça “ Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları ile inledi Türkiye.

Ve geldiniz yolun sonuna, geri dönüşü olmayan yolun sonuna. Halk artık size tahammül edemiyor, artık inandırıcılığınızı kaybettiniz. Her başarısızlığınızın sonunda muhalefet partilerini suçlamanız, düşülen her zor durumda dış güçlerin işi palavralarınıza, din iman muhabbetinize artık kimse inanmıyor.

Yapacağınız bir tek şey var; o da halkın iradesine sığınmak, halk ne diyorsa onu yapmak. Halk seçim istiyor hem de hiç beklemeden seçim diyor. Birazcık saygınız varsa bu halka erken seçimi gündeme almalısınız yoksa dibe vurmayacak, dibin de dibi çukurlara düşeceksiniz.