Şehrimizde işsizliğin çok büyük boyutlara ulaştığı bir dönemde; ev kadınlarının aile ekonomisine önemli derecede katkı sağlayabilme koşullarını yaratan EVKAD( Ev Kadınları Dayanışma Ve Kalkındırma Derneği) kurucu başkanı Sayın Sema Turan Yapıcı ile yaptığımız keyifli söyleşinin diğer, il ve ilçelerdeki kadınlara örnek olacağını düşünüyoruz.
Sayın Sema Turan Yapıcı; derneğinizin kuruluş tarihi, kurucuları, amacı, gerçekleştirdikleriniz ve ileride gerçekleştirmeyi düşündüğünüz çalışmalarınız hakkında bilgi sahibi olmanın, sizleri örnek alacak kadınlar adına iyi bir kaynak olacağını düşünerek; derneğinizin kuruluşundan bugüne yaşadıklarınızı öğrenmek istiyoruz?
Sayın Metin Kala; öncelikle belirtmeliyim ki, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere mirası olan Ulus Gazete ’sinde söyleşi yapmanın keyfini ve onurunu yaşattığınız; derneğimizin, çalışmalarını, amaçlarını kamuoyuna duyurma fırsatı verdiğiniz için tüm derneğimiz yöneticileri ve üyeleri adına Ulus Gazetesi’ne teşekkür ederim.
Sayın Sema Turan Yapıcı; toplum olarak oldukça zor günler yaşadığımız şu günlerde, toplumsal sorunları gündeme taşımakla birlikte, topluma ve bireylere olumlu katkı sağlayan sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını kamuoyu ile paylaşmayı görev sayıyor, yapmış olduğunuz başarılı çalışmalar için bizler teşekkür ediyoruz.
Sayın Metin Kala; Derneğimiz ev kadınları adına çalışan örgütlü bir yapının olmamasının dikkatimizi çekmesi üzerine, 1994 yılında kuruldu. Bizler ev kadınlarının sorunlarını ve ev içi emeğini görünür kılınabilmek adına 7 arkadaş bir araya gelerek EVKAD’ı kurduk.
Şu an derneğimizde 20’ si gönüllü 26’sı kayıtlı arkadaşımız var, tam bir ekip çalışması yapıyoruz, birlikte yol arkadaşlığı yaptığımız tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bizler için kadın bakış açısını öğrenmek ve geliştirmek önemli; bunun önemini farkında olan kadınlarla beraber yürüyoruz. Bende varım, diyen her kadını derneğimize bekliyor ve bizlerle yol arkadaşlığı yapmalarını istiyoruz.
Derneğimiz kurduktan sonra kendimizi bir sorun yumağı içinde gördük, neydi bu sorunlar;
*Eğitim sorunları,
*Sağlık sorunları,
*Aile içi sorunlar,
*Şiddet sorunları,
*Çocuk sorunları,
*Akraba sorunları
*Ekonomik sorunlar,
*Hukuki sorunlar,
Elbette hepsi ile tek başımıza, mücadele edebilmemiz mümkün değildi. Bizler bu sorunlarla ilgilenen başka kurumlarla iletişime geçerek, öncelikle kendimizi eğitmemiz, donanımlı hale getirmemiz gerektiğinin farkına vardık. Böylece, kadın bakış açısının ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini öğrenmeye başladık ki; bize gelen diğer kadınlara anlatabilelim. Hiç bir şey yapamamaktansa en azından bilgi paylaşırız ve yol göstermede önsöz olabiliriz diye düşünerek çalışmalarımıza başladık, kısa zamanda epey yol aldık.
Ülkemizdeki çeşitli kadın gruplarına üye olduk onlardan çok şey öğrendik. Biz dernek olarak;
*Keig (Kadın Emeği İstihdamı Girişimi Platformu) , Kadın Sığınakları Kurultayı, Kadın ve Anayasa Platformu, Kadın Koalisyonu, Şiddete Karşı Platform, Dasp (Doğu Akdeniz Sivil Toplun Platformu), Aykep (Adana Yerel Yönetimlerde Kadın-Erkek Eşitliği İhtisas Komisyonu Kurulması Platformu) ,Çukurova Kadın Platformu (ÇKP) kiminin kurucusu kiminin de üyesiyiz.
Ev kadınları şöyle değerlendirmek yanlış olmaz, onlar birer ekonomist; çünkü ev ekonomisini dengeleyeme çalışmaktalar; nasıl mı? En azından evlerinde dikiş, nakış, örgü yaparak zaman zaman satarak, satmasalar bile aile fertlerinin ihtiyaçlarını giderek bir şekilde aile ekonomisine katkı sağlamaktalar.
Ev kadınları; bir sağlıkçı hasta yakınlarına ve çocuklarına hizmet alımı yapmadan ücretsiz hasta bakımı gerçekleştiriyorlar,
Ev kadınları; akraba ilişkilerini ve sosyal yaşam ilişkilerini düzenleyerek aile fertlerinin rahat yaşamasını sağlıyorlar,
Ev kadınları; ailede okuyan çocuklarına her türlü maddi ve manevi desteği vermeye çalışıyorlar,
Tüm bu ve benzeri işleri yaparken haksızlıklara uğradıklarının bazen farkına varmıyor ya da kabullenmek durumunda kalıyorlar, kendilerine biçilen rolü eğitilmiş bir edilgenlik içinde kabul etmiş durumdalar, içsel olarak kabul etmeseler bile sürekli birilerine bağımlı yaşama haline dönüştürülmeye çalışılmaktalar.
KONFUCYUS der ki: KADINLAR,
Çocukluklarında……./Babalarına,
Yetişkinliklerinde…………/Kocalarına,
Yaşlılıklarında………../Oğullarına HIZMET ve ITAAT etmek zorundadırlar!
(aslında bu hizmet ve itaat ı sorgulamak gerek, bizde bunu yapıyoruz.)
Ataerkil sistemin dayatması ve rol modellerin anne, baba, kardeş vs. olması sonradan öğrenilenler sanki doğuştanmış gibi dayatılması sonucu istemeseler de yaşamın farklı şartlarından dolayı sessiz kalmaktalar.
Ancak canları yanana kadar veya şiddete maruz kalana kadar farkına varmadıklarını yine kendileri bize gelerek dile getiriyorlar.
Bizlerde çeşitli toplantılar yaparak bir farkındalık yaratarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Yasaların biz kadınlara ne getiriyor veya götürüyor dile getirmeye çalışıyoruz, şiddetle nasıl baş edebiliriz (İ) hala konuşmaktayız. Karar alma mekanizmalarında daha çok kadının olması için mücadele etmeye devam etmekteyiz. Siyasette kadının var olması için, kadın için çalışma koşullarının iyileştirilmesi, istihdam da kadın oranının artması için çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Her zaman başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz; ama en azından bölgemizde çaba sarf etmekteyiz.
Son üç yılımızı dernek olarak değerlendirmemiz gerekirse,
Bizler, Çukurova Kadın Platformunu (ÇKP) oluşturarak Çukurova Belediyesi ile Güzelyalı Toplum Merkezinin açılmasına öncülük ettik. Bu merkezde, İngilizce, Satranç, Diksiyon, Cilt Bakımı ve Güzellik uzmanlığı, Anlayarak Hızlı Okuma, El Sanatları, Resim, Müzik gibi kurslar açılarak 7 den 70 e herkese hizmet vermeye çalıştık.
Derneğimizde şuan el sanatları kurslarımız devam etmektedir.
EVKAD,ÇKP, Çukurova Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çukurova Şb ile yerelde ortak hareket ederek “TOPLUM ÖNDERLİĞİ OKULU” projesi gerçekleştirilmiştir.
EVKAD ve Çukurova Belediyesi ile ortaklaşa hareket edilerek “KADINLAR ÇEYİZ SANDIKLARINI AÇIYOR” projesi başlatılmış halen devam etmektedir.
‘KADINLAR ÇEYİZ SANDIKLARINI AÇIYOR’ projesi kapsamında gerçekleştirilen kadınların ürettikleri el ürünlerini ve ev yapımı gıda ürünlerini satabilecekleri sabit bir satış alanı olarak kullanmak üzere Çukurova Belediyesine ait olan Sosyal Yaşam Çadırı ‘ ÇADIR DÜKKÂN’ olarak açtık.
Elbette böyle büyük bir organizasyonu gerçekleştirmiş olmaktan mutluluk duymaktayız. Çadır Dükkânın ve sabit satış alanında Adana ve Ülkemizde ilk defa gerçekleşmesine dernek olarak öncülük etmekten memnuniyet duyuyoruz.
Çadır Dükkânda aynı zamanda sivil toplum örgütlerine de yer vermeye özen gösterdik. Böylelikle sivil toplum ve halk dayanışmasının da gerçekleştirmiş olacağız, en önemlisi de kadınların birbirleri ne dokunarak sosyalleşmelerine vesile olacağını ifade ederken, farklı bir uygulamada daha bulunduk. Biliyorsunuz kadınlar hep’ cinsiyet kotası’nın uygulanması için çaba harcarlar; ancak bir türlü gerçekleşmezler; bizde dedik ki bu %33 lük cinsiyet kotasını pozitif ayrımcılık ilkesi çerçevesinde erkeklere uygulayalım ki; ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılsın. Bu nedenle stantlarımıza %33 oranında erkek aldık. Dileriz ki toplumsal cinsiyet eşitliğine örnek oluruz ve bundan sonraki uygulamalara siyasiler dikkat eder; yani uygulamamız ile siyasete de bir gönderme yaptık.
Bu alanda dernek politikamızı çeşitli etkinliklerle duyurmaya devam edeceğiz. Çadır dükkânda zaman zaman eğitim çalışmaları da yapmaya çalışarak, bir farkındalık yaratmak ve kadın dayanışmasının daha etkin bir şekilde sürdürülebilir olmasını sağlamak istiyoruz. Çadır Dükkânımız her gün açık herkesi bekliyoruz.
EVKAD olarak 06.06.2012 tarihinde Çukurova İlçesinde ilk bağımsız ” KADIN DANIŞMA VE DAYANIŞMA MERKEZİ’ni açtık. EVKAD olarak bir danışma merkezimizin olmasından kadınlar adına mutluyuz. Toplumsal cinsiyet eşitliği politikamızı her kesime anlatmaya ve yaymaya devam edeceğiz. Bunların yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklerimiz, programlarımız çerçevesinde devam edecek.
Sayın Sema Turan Yapıcı ve arkadaşlarının yoğun çalışma temposu içerisinde bizlere zaman ayırarak çalışmaları hakkında bilgi vermesinden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca “Çadır Dükkânlarında” % 33 Erkek kotasını uyguladıkları için tüzüklerinde olmasına rağmen cinsiyet kotasını uygulamayan siyasi partilere de örnek olmasını diliyoruz.
Adana Kız Lisesinde, Adana Kent Konseyi’ tarafından düzenlenen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü programında , “Kadınsız Siyaset Olur mu?” konulu panelde konuşmacı olarak katılacak olduğunuzu bildiğimizden dolayı, güzel söyleşimizi bitirerek sizlere başarılar diliyoruz. İyi ki varsınız; Sayın Sema Turan Yapıcı.
03.12.2012
Ulus Gazetesi