Yeni bir umut yeni bir bekleyiş…

tarafından
8201

Taşerona kadro!

Hemen her seçim öncesinde yüksek sesle dillendirilerek, seçim vaatleri arasında sıralanan; ancak her seçim sonrasında çabucak unutulan “ Taşeron İşçilerin kadroya alınması” konusu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun  twitter  hesabından yaptığı bir paylaşım sonrasında yeniden ülke gündemine taşındı.   Her ne kadar konu, gayri ciddi bir tutum ile kamuoyuna duyurulmuş olsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ Hayırlı olsun, artık ülkemizde taşeron sistemi tarihe karışmıştır “açıklaması ile milyonlarca taşeron işçisi yeniden umutlandı.

Peki,  hükümet kanadından peş peşe yapılan açıklamalar ne ifade ediyor? Taşeron işçiliği gerçekten tarihe mi karışıyor? Sayıları milyonları aşan taşeron işçisi kadroya alınacak mı, kadroya geçişler nasıl ve ne kadar sürede, hangi şartlarda gerçekleşecek?  İktidar söylemlerinde samimi mi yoksa yeni bir seçim yatırımı mı? Konuyla ilgili merak edilenleri, konunun gerçek muhataplarına sorduk.  DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Hüseyin Yaşar Gündoğdu merak edilenleri sizler için cevapladı.

Metin Kala: Yaşar Bey merhaba.  “Taşeron “ nedir, “ Taşeron işçisi “ kimlere denir ana hatlarıyla açıklar mısınız?

Yaşar Gündoğdu: Merhaba hoş geldiniz.Taşeron genel olarakasıl işverenden belirli bir işin, bir bölümünde ve eklentilerinde iş alan ve o işyerinde ve eklentilerinde kendi adlarına işçi çalıştıran işveren sıfatına sahip olan kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Taşeron ayna zamanda; bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler olarak da tanımlanabilir. Taşeron işçi ise taşeron iş yapan firmalarda çalışan işçilere verilen addır.

Metin Kala:  Taşeron uygulamalarınınTürkiye’deki gelişimi nasıldır?Hangi yıllardauygulanmaya başlandı, şu an ki durumu nedir?

Yaşar Gündoğdu:    Taşeron uygulaması ülkemizde Turgut Özal döneminde 24 Ocak ekonomik Kararlarıyla ( 24 Ocak 1980)  başlamış,  2003 yılında yürürlüğe giren 4857 Sayılı İş Kanunu’ndaki düzenleme ile yaygınlaşmıştır.

Metin Kala:  Taşeron uygulaması Turgut Özal Döneminde başlamış, AKP iktidarının hemen sonrasında çıkartılan yasayla yaygınlaşmış; doğru mu anladım?

Yaşar Gündoğdu:  Evet, doğru. Turgut Özal Döneminde başladı, AKP döneminde çıkartılan 4857 sayılı yasa ile yaygınlaştı.

Metin Kala:  O zaman hükümetin bugünkü söylemleri gerçekleşir ise kendi hükümetleri döneminde 2003’de, kendi hükümetlerinin çıkardıkları 4857 Sayılı İş Kanunu ile yaygınlaşan taşeron uygulamasını, yine kendi hükümetleri döneminde kaldırmış olacaklar, doğru mu?

Yaşar Gündoğdu:  Evet, haklısınız.

Metin Kala:  Peki, hükümet kanadından yapılan açıklamaları samimi buluyor musunuz? Taşeron sistemi gerçekten kaldırılacak mı?

Yaşar Gündoğdu: Siz ne kadar samimi buluyorsanız biz de o kadar samimi buluyoruz. Şu ana kadar bizimle; yani konunun muhatapları olan sendikalarla yapılan bir görüşme yok, bizlere yapılan bir açıklama da yok. Meclise gelmiş bir tasarı olmadığı gibi kamuoyu ile paylaşılan bir taslak da yok.

Metin Kala: Nasıl yani?

Yaşar Gündoğdu: Konuyla ilgili elimize ulaşan bir taslak yok, bizimle paylaşılan bir bilgi de yok. Hükümet kanadından yapılan açıklamalar sonucunda bazı şeyleri öğrenmiş bulunuyoruz. Anladığımıza göre; bu konu 12 madde ele alınarak hazırlanacak bir yasa tasarısı ile TBMM’ne getirilecek.

Metin Kala: Yine aynı şey mi olacak? Beklentilerin çok gerisinde ufak tefek düzenlemeler mi yapılacak?

Yaşar Gündoğdu:  Tabii ki böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyoruz; ama şu ana kadar ortaya konmuş gerçekçi ve somut bir şey de yok.

Metin Kala: Peki, Yaşar Bey size şöyle bir soru sormak istiyorum, bugüne kadar yapılan açıklamalardan sizler ne anladınız, ne yapılmaya çalışıldığını düşünüyorsunuz?

Yaşar Gündoğdu: Başta da söylediğim gibi konunun gerçek muhatapları bizler; yani sendikalar olmasına rağmen bizlerle hiçbir konuda, hiçbir şey görüşülmedi. Hiçbir bilgi de paylaşılmadı. Dolayısıyla bizim bildiklerimiz, sizin bildiklerinden daha farklı değil. Yaptığımız şey bakanlığın açıklamalarını izlemek.

Bugüne kadar yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla, merkezi yönetim kurumlarındaki taşeron şirket işçileri 657/4-d kapsamında süresi belirsiz hizmet akdiyle kamuda istihdam edilecekler. Ve yine açıklama yaptıkları şekliyle kamuda çalışmak isteyen taşeron işçilerin başvuruda bulunması gerekecek. Başvuru sonrasında değerlendirme yapılarak bir sınavdan geçirilecekler.  Hükümet tarafından yapılan açıklamalara göre bu kapsamda olan 450 bin taşeron işçisi var.

Bizler bu sürecin; yani değerlendirme ve sınav sürecinin şeffaf ve izlenebilir nitelikte olmasını; merkezi yönetim kurumlarına kadrolu olarak alınacak taşeron işçilerin şu an çalıştıkları şirketler, hizmet verilen kurumlar ile işçi isimlerinin açıklanmasını, tam olarak alınacak işçilerin isim ve sayısı ile alınacak oldukları kurumların isimlerinin açıklanmasının gerektiğini düşünüyoruz.  Yapılacak bütün bu işlemler için İşçi Konfederasyonu temsilcilerinin değerlendirme ve kadroya alma sürecine dâhil edilerek, kadro işlemleri konusunda toplumsal mutabakatın sağlanmasını istiyoruz.

Metin Kala: Taşeronlaşmanın en yoğun olduğu belediyeler ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Belediyelerde çalışan taşeron işçilerinin durumu ne olacak?

Yaşar Gündoğdu: Ne yazık ki belediye taşeron işçilerinin durumu, iktidar kanadından yapılan açıklamalardaki gibi değil. Belediye işçilerinin kadro beklentisi tamamen boşa çıkarılmış.

Yapılan açıklamalara göre belediye işçilerine layık görülen şey kadro değil; sadece belediye işverenlerinin insafına kalmış halde, belediye şirketlerinde istihdam kapısının aralanmasıdır, o kadar. Oysa sendikamız DİSK ‘in başından beri dile getirdiği şey; Belediye Kanunundaki Norm Kadro uygulamasının değiştirilerek, “Norm Kadro” kurma ve uygulama yetkisinin belediye meclislerine verilmesi, belediyelerin asli hizmetlerinde hizmet alımının yasaklanması, belediye iktisadi teşekkülleri (BİT) olarak tanımlanan, belediye şirketlerinde çalışanlar da dâhil olmak üzere taşeron şirketlerde çalışan işçilerin 657/4-d kapsamında istihdam edilmesidir.  

Yine yapılan açıklamalara göre hazırlanacak olan tasarı ile 400 bin işçinin kadrosuz ve güvencesiz bırakıldığını görüyoruz. Açıklamalar dikkatlice incelendiğinde görüleceği üzere; yapılan düzenlemeler sadece merkezi idare, belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçileri kapsamış, Kamu İktisadi Teşekküllerinde çalıştırılan taşeron işçiler kapsam dışında bırakılmıştır.  Düzenlemenin bu şekilde yasalaşması halinde anayasanın eşitlik ilkesi göz ardı edilmiş olacaktır.

Bu nedenle hazırlanacak yasa tasarısının belirttiğimiz eksiklikler giderilerek, uyardığımız yanlışlıklar düzeltilerek, önerilerimiz de dikkate alınarak düzenlenmesi talebimizi dile getiriyoruz. Hükümet tarafından yapılan açıklamalar çerçevesinde belediyelerce yapılacak bütün işlemlerde işçi sendikalarının da içinde olacağı komisyonların yetkisinde yapılmasını istiyoruz. Bu arada tediye ödemesine yerel mahkeme kararıyla hak kazanan; ancak Yargıtay’ın aksi yönde verdiği kararla bu haktan mahrum kalan belediye iktisadi teşekkülleri ( BİT) işçilerine bu hakkın yasa ile tanınması gerektiğine inanıyoruz.

Metin Kala: Peki, “hükümet kanadından yapılan açıklamalarla” bilgi sahibi olduğunuz düzenleme konusunda, DİSK olarak sizlerin beklentisi ne?  

Yaşar Gündoğdu:  Yapılacak düzenleme her şeyden önce anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olmamalıdır. Kamu çalışanları bir bütün olarak görülmeli, belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçileri ile Belediye İktisadi Teşekküllerinde ( BİT) çalışan işçiler de güvenceli güvenli kamu kadrolarına alınmalıdır.

Metin Kala: Yaşar Bey dileğimiz, dilek ve beklentilerinizin gerçekleşmesi, taleplerinizin yerine getirilmesidir. Zaman ayırdınız, kamuoyunun merak ettiği soruları cevaplandırdınız, teşekkürler. Yolunuz açık olsun.

DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Hüseyin Yaşar Gündoğdu ile yaptığımız görüşme sonrasında zihnimizde oluşan birçok sorunun cevabını aldık.  Öncelikle hükümet tarafından şu ana kadar yapılan açıklamalar sonrasında “ yapılması düşünülen düzenlemelerin”  taşeron işçilerinin beklediği düzenleme olmadığını,  “ Taşeron tarih oldu”, “ Taşeron tamamen kaldırıldı “gibi iddialı sözlerin gerçeği yansıtmadığının öğrenmiş olduk.  Anlaşılan o ki taşeron işçilerinin büyük bölümünün umutları yine boş çıktı.

Umarız yanılırız. Umarız hükümet uyarıları, talep ve beklentileri dikkate alır; DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Yaşar Gündoğdu’nun da ifade ettiği gibi sürece işçi sendikalarını da dâhil ederek oluşturulacak komisyonlar ile düzenleme yapma yolunu seçer. Umarız… 

20 Aralık 2017

Çukurova Barış Gazetesi