
İçerisine düştüğü çıkmazdan çıkış yolu arayan AKP her gün yeni hamleler gerçekleştirmeye çalışırken; toplumsal reaksiyonların tamamen farklı gelişeceği ataklar sergiliyor.
Bir gün kameraların karşısında” Fırat’ın doğusuna ne pahasına olursa olsun gireceğiz” diye gürleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir başka gün ise Aponun “ Fırsat verin çatışmaları bir hafta da bitiririm” mesajını kamuoyuna sızdıran AKP. Bu iki uç tavır ile ne yapmaya çalıştığı anlaşılamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bazen oldukça güç anlar yaşıyor.
Nasıl mı? ABD’li yetkililerle görüştük, kararlılığımızı bildirdik. Fırat’ın doğusuna gireceğiz, bu konuda anlaştık” açıklamasının hemen ardından ABD tarafından PYD’ye gönderilen savaş malzemelerinin görüntüleri yazılı, görsel basına düşüyor. Bir gün önce ABD yönetimine övgüler dizen, kararlılığımızı gördüler, PYD ile mücadele konusunda bizimle ortak hakaret edecekler diyen AKP, ertesi gün “ABD’ye güvenilmeyeceğini bir kez daha gördük, kendi işimizi kendimiz yapacağız” ifadeleriyle yeniden gürlemeye başlıyor. Ve birkaç gün sonra ABD’li bir askeri heyetin Türkiye’ye gelerek Şanlıurfa’da konuşlanması üzerine, Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklama “Müşterek Harekât Merkezinin tesisi ve faaliyetlerinin bir an önce başlamasına yönelik çalışmalar zaman gecikmesine mahal vermeden sürdürülüyor.” Ve tabii ki sınırın karşı tarafında yer alan PYD’nin siperler kazdığı görüntüler basına düşüyor yeniden.
Şimdi gelin bu durumu okuyalım. ABD PYD için benim Ortadoğu’daki müttefikim demiyor mu(?) diyor. PYD’ye zırhlı araçlar da dâhil olmak üzere her tür savaş malzemesini veriyor mu (?) veriyor. PYD sınırın karşı tarafında siperler kazıyor mu(?) kazıyor. Değişik zamanlarda “ Kürtlere müdahale kabul edilemez “ açıklamaları ABD tarafından yapıldı mı (?) yapıldı.
Peki, “Müşterek Harekât Merkezinin tesisi ve faaliyetlerinin bir an önce başlamasına yönelik çalışmalar zaman gecikmesine mahal vermeden sürdürülüyor.” Açıklaması ne oluyor? Suriye’nin kuzeyinde ABD ile koordineli şekilde tesis edilmesi planlanan güvenli bölge kim için, ne için oluşturulacak? Türkiye’yi PYD saldırılarından korumak için mi(?) PYD’yi Türkiye’den gelecek saldırılardan korumak için mi? Hangisi?
AKP zorda. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kamuoyu desteğini yitirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın popülaritesi bitti. Yeni bir çıkış yakalamak, yeniden kamuoyu desteği sağlamak için kahramanlık öyküleri oluşturmaya çalışıyor, bu yolla ülkede yaşanan sıkıntıları unutturma çabasında; ancak görünen o ki ABD buna izin vermeyecek. Suriye’de benim izin vermediğim yere ayak basamazsın, şöyle gözümün önünde dur bakalım diyor. ABD, Türkiye ortak güvenlik koridoru oluşturulması başka türlü okunamaz.