
Durun bir dakika AKP’li troller, bu söz bana ait değil; eski bir AKP’li milletvekiline ait. Hemen “ Yine başladın mı ?” diye başlamayın söze. Ben söylemiyorum bu sözleri. Ha şu var, o “ AK Parti ömrünü tamamladı, milletin istediği yeni bir parti” demiş ben ise “AKP ömrünü tamamladı, milletin istediği yeni bir parti” olarak yazmışım. Bu da eski bir alışkanlık AKP’ye bir türlü AK Parti yazılımını ya da söylemini yakıştıramıyorum.
Neyse konumuza gelelim. Eski yandaş gazeteci yazar, HDP’den dönme, eski AKP’li Milletvekili Mehmet Metiner ‘e ait bu sözler doğrusu beni pek şaşırtmadı. Çünkü kendisinin olmadığı her yapı onun niçin ömrünü tamamlamıştır, yeni bir oluşuma ihtiyaç vardır; yani kendisinin içinde olduğu yeni bir oluşuma. Hatırlarsanız bir dönem aday gösterilmeyeceği söylentileri yayılınca “ Recep Tayyip Erdoğan siyasi lider olacak kapasitede değil” diye bir söz atmıştı ortaya. Bir süre sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde beline kadar eğilerek selamladığı görüntüler düşmüştü basına. Sonra Adıyaman’da kamu kurumlarına yerleştirmediği akrabası kalmadığı yönünde şikâyetler kamuoyuna yansıyınca “ Cuma hutbesinde hoca ne der(?) akrabalarını kuru kulla ( koru kolla) ben de akrabalarımı işe yerleştirmişim ne var bunda (?) diye kendisini savunmuştu. Hani bazen kirli sakalla dolaşır, bazen sinekkaydı tıraş takım elbise giyer; duruma, ortama göre yani…
Hah işte o! AKP’nin kuruluş yıldönümü ile ilgili bir gazeteye açıklamalarda bulunmuş. Öyle laflar etmiş ki; onu tanımayanlar “ İşte geleceğin lideri “ der. Uzun uzadıya konuşmuş, uzun uzadıya anlatmış da anlatmış. Sanırsınız ki; hiç bilinmeyenleri fark etmiş, hiç görülmeyenleri görmüş, hiç dile getirilmeyenleri dile getirmiş.
Aslına bakacak olursanız söylediklerinin tamamı birkaç cümle ile anlatılacak şeyler. Daha doğrusu herkesin bildiği, herkesin gördüğü şeyler; ama o Amerika’yı yeniden keşfetmiş, farklı bir dille yeniden anlatmış, bu yeni oluşumun içinde ben de olmalıyım gibisinden mesajları da gizliden işlemiş.
Diyor ki; AKP eski AKP değil. Bu sözü birkaç cümle ile açalım. Hatırlayın AKP’yi iktidara taşıyan söylem neydi? 3 Y ‘yi yok edeceğiz. Neydi bu 3 Y? Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar. Demek ki bu üç şeyi de yok edememiş. Yoksulluk da, Yolsuzluk da, Yasaklar da yerli yerinde duruyor, üstelik AKP’nin bu konulardan bir rahatsızlığı da kalmamış.
“Gücü temsil eden bir parti olarak zamanla yanlışlıklar yapılması kaçınılmazdır, gücün olduğu her yerde onu elde etmeye çalışanlar olur. AKP’nin içine sızmalar bu yüzden olmuştur.” Derken açık açık itiraf etmiş ” Yanlışlar yapıldı, parti içine sızmalar oldu. Kimin ya da kimlerin sızdığını yapılan yanlışların ne olduğunu yazmasına gerek var mı? Tarikatları, cemaatleri tek tek mi yazsın şimdi?
Başta da yazmıştım, sözü çok uzatmış. Lafı dolandırdıkça dolandırmış onun için şu son cümlelerini açıklayıp noktayı koyalım.
Diyor ki; Eski Türkiye yok. Eski Türkiye şartlarında kurulmuş AKP artık ömrünü tamamladı. 2001’deki AK Parti’de ısrar, Yeni Türkiye’nin siyaset anlayışının tersine kürek çekmek anlamına gelir.
İşte bütün laf kalabalığının özeti aslında bu cümleler. Artık AKP’nin söyleyeceği bir söz kalmamıştır, kamuoyunda inanılırlığını, güvenirliliğini kaybetmiştir, bu şekilde yoluna devam edemez. Tüm sorumluluğu Recep Tayyip Erdoğan dışında tüm AKP kurucularına, kadrolarına yıkalım ve Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yeni bir AKP kuralım, nasılsa kurulacak yeni parti ile birlikte AKP’den kopmalar başlayacak, ortada AKP diye bir şey kalmayacak diyor. Hani kısmen haklılık payı da yok değil; yalnız unuttuğu bir şey var. Ömrünü tamamlayan sadece AKP değil; Recep Tayyip Erdoğan’da siyasi ömrünü tamamladı…