
İnsanların bayramlara bakışı hep farklı olmuştur. Kimileri yoğun iş temposundan kurtulmak, güzel bir tatil yapmak için fırsat olarak görür bayramları. Kimileri çalışıp para kazanabileceği günler olarak bekler. Kimileri koşar mezarlıklara kaybettiklerine yanar, onlar için dualar okur huzur bulur bayramlarda. Kimileri de gözü kapıda sevdiklerini bekler, hatırlar, hatırlanmak ister. Bazıları da vardır gereksiz bulur bayramları “ Amaaannn, iş, güç, yorgunluk” der. Birileri var ki onlar için apayrı bir şeydir bayramlar; yeni elbiseler, yeni oyuncaklar, bolca oyun ve oyuncaktır ve tabii ki harçlık…
Yarın bayram, kurban bayramı; her ne kadar özelliğini kaybetmeye başlamış olsa da bayram işte… Hani özlemiyor değiliz eski bayramları. Günler öncesinden, özenle seçilen kurbanlıklar, bir gün öncesinden hazırlanan kurban etlerinin dağıtılacağı isimler. Arka sokakta işsiz aileler var onları da yazın, falanca evde dul kadın var aman ha onu unutmayın. Bak filanca ailede çocuk sayısı fazla onlara fazlaca verin eti, o sokağın başındaki evde de kesilmiyor kurban onların isimlerini de ekleyin, yarın kaç çocuk gelir ona göre bozuk para hazırlayın, çocukları harçlıksız göndermek olmaz vs. uzar giderdi arife sohbetleri.
Şimdi öyle mi? Kredi kartıyla veriliyor siparişler, eve geliyor paketlenmiş kurban etleri ve tabii derin dondurucu doluyor tıka basa. Ne kimse kimin kurban kestiğini biliyor, ne de kimin kesmediğini? Kimsenin öyle bir gün öncesinden kurban eti dağıtılacak liste hazırladığı yok, böyle bir derdi de yok…
Oysa yine işsiz aileler var, çok çocuklu aileler olduğu gibi. Yine yalnız başına hayat mücadelesi veren kadınlar var, yine kurban kesmeyen, kesemeyen aileler var. Yine harçlık bekleyen çocuklar… Bırakın nerede nasıl tatil yapacağınızı, nerede nasıl gezeceğinizi planlamayı, derin dondurucunuzda yer açmayı. Alın elinize kâğıdı, kalemi hazırlayın etlerinizi gerçekten dağıtmanız gereken isimleri. Muhtarlar iyi bir bilgi kaynağıdır bu konuda, apartman yöneticileri de. İnanın o zaman gerçekten güzel, mutlu ve huzurlu bir bayram yaşarsınız.
Ülkenin ekonomisi ortada, kurban keseceklerin yarıdan fazlası belki de borçlanarak kurban alıyor, sırf kurban kesmedim dememek için. Birçoğu da “ Ama çocuklarım var” diye açıklıyor kurban kesme nedenini. Sonuçta bir şekilde kesebiliyorsanız, dağıtılması gerektiği gibi dağıtın, gerçekten verilmesi gereken yerlere verin kurban etlerini ve tabii derisini de hak eden yere. Aman ha tacizci, tecavüzcü derneklerden uzak durun, hayır yapayım derken günaha girersiniz.
Bir de gülümsemeyi unutmayın, bayramlaşırken, bayram etlerinizi dağıtırken. İyi bayramlar, her şey gönlünüzce olsun.