Hey sen! Mutlu musun şimdi? Hani şu Adana Büyükşehir Belediyesi Meclis oturumunda, gecikmiş işçi maaşlarını bayramdan önce ödeyebilmek için büyükşehir belediye meclisinden borçlanma yetkisi isteyen, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın talebini iki elini sallayarak, yerinde tepinerek reddeden meclis üyesi, mutlu musun şimdi?
Bağıra çağıra, hop oturup hop kalkarak borçlanma yetkisini reddeden sakallı, mutlu musun? Sessizce elini ret için kaldıran meclis üyesi ya sana ne demeli? Geçmişte kim bilir kaç kez kalktı o elleriniz, borçlanma yetkisi için? Büyükşehir Belediyesi emekçilerinin gecikmiş alın teri ücretlerinin bayramdan önce ödenecek olması neden rahatsız etti sizi? Neden çok gördünüz huzurlu bir bayramı emekçilere? Neden zehir ettiniz bayramı ailelere?
Derdiniz şişirilen kadrolara yerleştirilen yandaşlarınızın artık çalışmadan, emek vermeden, Ankara’da yaşarken Adana Büyükşehir Belediyesinden maaş alamayacak olması mı? Derdiniz sahte diplomalarla gençlik merkezlerinde öğretmenlik yapan yol arkadaşlarınızın işine son verilmesi mi? Derdiniz bir gün dahi işe gelmeden cebinde Adana Büyükşehir Belediyesinin maaş kartlarıyla dolaşanların belediyeden uzaklaştırılması mı? Derdiniz ne sizin? Ne istediniz büyükşehir belediyesi emekçilerinden?
Bunu herkes gibi sizler de biliyorsunuz ki; belediyenin bugünkü yaşadığı sıkıntıların sebebi o hesapsız, kitapsız borçlanmalara kalkan ellerinizdir. Sizin partinizin ya da sizin ittifak yaptığınız partinin belediye başkanının iş bilmezliğinin sonucudur bugünkü sıkıntılar. Ve sizler bugün o sıkıntıları ortadan kaldırmaya çalışan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın elini kolunu bağlayarak bir şey elde edebileceğinizi sanıyorsunuz. Yanılıyorsunuz. Bu tavrınız sadece Zeydan Karalar’a güç kazandırıyor ve Adana halkının, nefretini kazanıyorsunuz. Ve biliyor musunuz (?) her seferinde okkalı küfürler yiyorsunuz Adanalıdan, bu gidişle Adana sokaklarına rahat dolaşamayacaksınız!
Bu nasıl bir vicdan? Bu nasıl bir ahlak? Bu nasıl bir insanlık? Tek geçim kaynağı maaşı olan emekçileri siyasi ihtiraslara kurban etmek hangi anlayışa sığar? Sizler için sorun yok, tuzunuz kuru; ama o insanlar ev kiralarını ödeyemiyor, o insanlar evlerine ekmek götürmek için eşe, dosta borçlanmışlar gırtlaklarına kadar. Ailelerinin, eşlerinin, dostlarının destekleriyle yaşamlarını sürdürüyorlar. Sizler hangi dinden, hangi inanıştan, hangi ideolojidensiniz? Nasıl vicdanınız kabul ediyor emeğiyle, alın teriyle çalışan insanları mağdur etmeyi?
Geçer bugünler, geçecek elbet. Bir bir çözülecek sorunlar, aşılacak sıkıntılar; ama Adana sizleri de, yaptıklarınızı da asla unutmayacak. Hadi gidin şimdi dini vecibelerinizi yerine getirin. Namazınızı kılın, duanızı edin, kurbanınızı kesin. Tabii Allah kabul ederse…
