“Kayyım nedir” isterseniz öncelikle buradan başlayalım söze. Türk dil kurumunun tanımına göre kayyım” Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse” dir.
Şimdi de gelelim demokrasinin tanımına. Herkesin bildiği şekliye demokrasi ” halkın kendi kendini yönetmesidir” Yani siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu yönetim şeklidir.
Peki, yukarıdaki tanımlara göre Türkiye’de demokrasi var mı? Cumhur ittifakı liderleri demokrat mı? Bu soruya evet demokrasi vardır, adı geçen liderlerde demokrattır cevabı verenlerin IQ testi yaptırmalarını öneririm. Eğer ki demokrasi halkın kendi iradesiyle seçtiği temsilciler tarafından yönetilmek ise” Türkiye’de demokrasi yoktur!” Çünkü seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor ardından bir kamu görevlisi kayyım olarak belediyeye atanıyor, belediye etrafına polis barikatları kuruluyor halkın seçtiği belediye başkanları, belediye meclis üyeleri belediye binalarına alınmıyor. Yani halk tarafından seçilmiş birisi , halk tarafından seçilen başka birisinin görev ve yetkilerine el koyuyor.
Şimdi bunun bir askeri darbeden farklı bir şey olduğunu kim iddia edebilir? Tabii ki IQ seviyesi sorunlu olan insanlar… Aklı başında hiçbir insan kayyımı savunamaz hiçbir belediye başkanının görevden alınmasını haklı olarak nitelendiremez. Çünkü bir belediye başkanını görevden almak onu seçen halka ” Sen kim oluyorsun, senin iradenin ve tercihinin benim için hiçbir önemi yok ” demektir. Halkın iradesini yok sayan yönetimlere dikta denir . Bu kararları alan yöneticisine de diktatör denir.
Bugün ülke tam olarak bunu yaşıyor, halkın iradesiyle seçilen belediye başkanları yine halkın oylarıyla seçilen siyasi irade tarafından görevden alınıyor yerine kayyım atanıyor. Bu anlayış ülkeyi kaosa, teröre, karanlığa sürükler. Bu anlayış ülkeyi yangın yerine çevirir. Bu anlayış ilk seçimde o yok saydığı, iradesini tanımadığı halk tarafından sandığa gömülür. Hep birlikte göreceğiz öyle de olacak.