Bu ülkede en tehlikeli suçun düşünmek ve düşünceyi ifade etmek olduğu bir kez daha görüldü. Milyon dolarlık vergi kaçakçılığı yapanlar, kara para aklayanlar, mafya bağlantılarıyla sözde ticaret yapanlar , yasaları, anayasayı çiğneyenler hatta cinayet işleyenler, cinayete azmettirenler elini kolunu sallayarak dolaşırken, Gülruba gibi düşünen ve düşüncesini korkmadan ifade eden insanlar cezaevlerine atılıyor.

Bugün Gülruba’nın bir sokak röportajında ifade ettiği ve tutuklanmasına neden olan sözler aslında ülkenin büyük çoğunluğunun düşündüğü ancak çok az insanın ifade edebildiği sözler olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Arayın internette , bulun Gülruba’nın sarf ettiği sözleri, sizlerin düşüncelerinden farklı olmadığını görürsünüz tabii at gözlüğü takmıyorsanız , tabii iktidar trolleri değilseniz.
Gülruba ” cumhurbaşkanına hakaret ,halkı kin ve nefrete teşvik etmek, halkı aşağılamak ” suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Avukatlarının yaptığı itiraz sonrası cumhurbaşkanına hakaret suçundan şartlı tahliye edilmiş, halkı kin ve nefrete teşvik etmek , aşağılamak suçlarından dolayı ise tutukluluğunun devamına karar verilmiş.
Öyle ya (!) adliye koridorlarında cumhuriyet savcılarının gözü önünde şeriat sloganları atmak , cumhuriyeti ve demokrasiyi alenen tehdit etmek suç değil, laik demokratik hukuk düzenini savunanları kafir ilan etmek ve kafalarını kesmekle tehdit etmek suç değil, TBMM çatısı altında bir milletvekilinin kürsü dokunulmazlığını ihlal etmek birden fazla kişi ile fiziki saldırıda bulunmak anayasa suçu değil, kadınlara sürtük demek, insanlara cibilliyetsiz demek , çapulcu demek halkı aşağılamak değil, dolayısıyla suç değil; ama Gülruba’nın eleştirileri suç hem de büyük suç onun için tahliye edilmiyor.
Yazık gerçekten çok yazık. Kişiye göre adalet, şahsa göre yargı olmaz; olursa adalet olmaz , hukuk olmaz, demokrasi olmaz. Sonunda da o ülke de huzur da kalmaz ,güven de…