Türkiye gerçeği

tarafından
1101

Yaşanılan yerel seçim sürecini Adana penceresinden gözlemlediğimizde karşımıza gerçekten garip tavırlar, anlaşılması güç söylemler çıkıyor.

Kendisine atadan ,dededen CHP’liyim diyen , her fırsatta ben bedel ödedim diyerek ortaya atlayan, benim ömrüm devrimci mücadele içerisinde geçti diyen , işte ben yarım asırdan fazladır CHP’liyim diyen ,CHP’de bir ya da iki dönem belediye başkanlığı yapan ancak bu dönem aday gösterilmeyen kişiler başka partilerden aday oldukları gibi CHP yönetimlerine ateş püskürüyorlar. Belli bir kesim de bu insanları destekliyor, yanlarında yer alıyorlar.

Peki , kim bunlar? Birincisi parti değiştiren adayların ekiplerinde yer alan bazı kişiler, hepsi asla değil. ikincisi bunların büyük çoğunluğunun ortak özelliği ya meclis üyesi aday adayı olmuş sıralamaya girememiş ya yönetimlere girmek istemiş alınmamış ya da partiden bir şekilde talepleri olmuş ancak karşılanmamış kişiler. Tamam hadi bunlar partiye , yönetimlere küskün , kırgın insanlar anladık.

Peki AKP’ye , MHP’ye kısacası sağ partilere yakınlığıyla bilinen bazı çevrelerin , bazı kalemlerin bu aday gösterilmeyince parti değiştiren belediye başkanlarını neden destekliyorlar hiç düşündünüz mü?

Bu kişileri Adana camiası çok iyi bilir, çok iyi tanır. Bu kişiler neden kendi siyasi görüşlerine yakın adayları desteklemek yerine aday gösterilmeyince CHP den ayrılan ve başka partiden aday gösterilen kişileri destekliyorlar. Onlara haksızlık yapıldığını vs yazıp , konuşup duruyorlar? Bu konu önemle düşünülmesi gereken bir konu…

Bu konulara aslında girmeyi , bu konularda bir şeyler yazmayı asla istemiyordum; ancak öyle yaman çelişkiler var ki, söylemler o kadar çok sırıtıyor ki bir kaç satır yazmadan edemedim.

Örneğin ” Ben CHP’liyim , benim CHP’liliğimi kimse sorgulayamaz.” diyen birisi nasıl oluyor da başka bir partinin adayını destekliyor? Bu bir eylem ve söylem çelişkisi değil mi? Ya da ilçede başka partiyi büyükşehirde CHP’yi destekliyorum diyen şahıs desteklediğini söylediğin kişi olmayan gücünün tamamını harcayarak büyükşehir belediyesini CHP’ye kaybettirmeye çalışan kişi değil mi? Bu nasıl bir çelişki?

Neyse bu konulara çok fazla girmek istemiyorum. Sonuçta neyin ne olduğuna ve ne olacağına seçmen karar verecek ve seçmenin tercihine hepimiz saygı duyacağız. Sonuçta bu sadece bir seçim ve bir başkan adayı kazanacak. Ne bir savaş , ne de bir ölüm kalım meselesi. Birileri koltuklara otursun diye insanlar birbirlerine düşman olamaz , olmamalı.

Sandığa gidildiğinde sadece şu düşünülmeli ,bugün ülke gerçeği ne durumda ? İnsanlar mutlu, huzurlu, güven içinde yaşayabiliyor mu? İnsanlar yaşamsal sorunlarını çözebiliyor mu? Demokratik hak ve özgürlüklerini kullanabiliyor mu? Ekonomik sorunları çözülebilmiş mi? Yarınlara güvenle bakabiliyor mu? Laik, demokratik , hukuk devleti anayasal güvence altında mı? İnsanlar devlet kurumlarından eşit ve adil hizmet alabiliyor mu?

İşte bütün bunları düşünün ve olumsuzlukların temel sorumlusunun ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP kadrolarının olduğunu unutmayın. Ve “Yeter artık ” deme şansınız olduğunu bilin. O gün işte 31 Mart sabahı. Oyunuza, iradenize sahip çıkın gidin oylarınızı cumhuriyetin güvencesi , Atatürk’ün partisi CHP’li adaylara, meclis üyelerine verin , bunu yapın ki erken seçimin kapıları aralansın. Bunu yapın ki ülkeyi bu durumlara getirenlerden sandıkta hesap sorulabilsin.