Başka Türkiye yok!

tarafından
4395

Önceki gün mecliste Bekir Bozdağ marifetiyle okunan mahkeme kararı sonrasında Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü ve ortaya uzun yıllar unutulmayacak bir hukuki garabet, siyasi bir utanç tablosu çıktı . Can Atalay eğer milletvekili ise neden ve nasıl cezaevinde tutulur, üstelik iki kez anayasa mahkemesinin tahliye kararı vermesine rağmen, eğer milletvekili değilse nasıl milletvekilliği düşürülür?

Görülen o ki anayasa mahkemesinin kesin hükmüne rağmen karara uymayan yerel mahkeme ile Yargıtay son olarak da mecliste meclis başkan vekili Bekir Bozdağ , Can Atalay nezdinde anayasal düzeni hedef almıştır.

Peki, bugünlere nasıl gelindi? Nasıl olur da anayasal hukuk devletinde , anayasal hukuk devletini koruma görevi olan hukukçular( Yargıtay) anayasa suçu işleyebilir? Nasıl olur da milletvekilliği sıfatını almadan anayasaya bağlı kalacağı konusunda namusu ve şerefi üzerine meclis kürsüsünde yemin eden siyasiler anayasayı fütursuzca çiğner?

Çünkü başta muhalefet partileri olmak üzere toplum ,sinsi hazırlıkların, planlı çıkışların nihai hedeflerini anlamak ve karşı durmak konusunda yeterli iradeyi ortaya koyamadı. Bu bir ilk değil. Siyasi iradenin tanımadığı, uymadığı bunu topluma açıkça deklere ettiği yığınla anayasa mahkemesi kararı var.

Bu sorun artık ne masa başında, ne parti başkanlıklarında ne de mecliste çözülecek bir sorun değil. Bu sorunu artık sadece halk çözer. Artık tüm muhalefet partileri sokaklara inmeli, demokratik kitle örgütleri sokaklara inmeli, barolar sokaklara inmeli sokak sokak , ev ev gezip halka yaklaşan tehlikeyi anlatmalıdır.

Halk artık hiç kimsenin, hiçbir konuda hukuki güvencesinin kalmadığını artık aşının , ekmeğinin ötesinde özgürlüğünün , yaşam hakkının tehlikede olduğunu bilmek zorundadır.

Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte muhalefet partilerinin belediye başkan aday adayları , belediye başkan adayları, belediye meclis üyesi aday adayları sahalara indiler. Bu seçim kendilerini nasıl bir tehlike beklediğini anlamalı , topluma anlatmalılar. Yoksa kazanacakları ne belediye başkanlıklarının, ne meclis üyeliklerinin hiçbir anlamı kalmayacak. Çünkü anayasayı ,yasayı tanımayan bir siyasi irade var.