Hükumet dediysem ağız alışkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan demek istedim, kolayını bulmuş. Bütün dünyada salgının görüldüğü iller karantina altına alınıp, sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, vatandaşın zaruri tüm ihtiyaçları devletler tarafından karşılanırken bizde tam tersi oldu. Cumhurbaşkanı çıktı “ Biz bize yeteriz” dedi vatandaştan yardım istedi. İnsanlara sokağa çıkmayın derken, çıkmak zorunda olanların derdine derman olmadı. Üstüne üstlük her şeyi göze alarak sokağa çıkmak zorunda kalan insanlara da para cezası uygulanıyor.
Ya biraz vicdan ya… Bir insan mecbur olmasa sokağa çıkar mı? Bugün basında yer alan haberlere göre, Elazığ’da korona virüs nedeniyle denetim yapan polisler, sepetli motosikletle hurda ve geri dönüşüm malzemesi toplayan bir kişiye 3 bin 150 TL’si “Korona virüs” tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle, toplam 5 bin 606 TL ceza kesmiş. Kişinin fotoğrafları da haberde yer alıyor; İki kadın, kucaklarında iki çocuk ve bir adam, belli ki ailecek bu işi yapıyorlar. Bu insanlar ihtiyaçları olmasa, salgın bu boyutlardayken ailecek sokağa çıkar mı? Hadi erkek, diyelim ki kendi canını düşünmüyor, iki kadını kucaklarında iki küçük çocukla yanına alıp bu işi yapar mı? Devlet bu insanlara ceza kesmek yerine, bu insanları bu duruma düşürdüğü için üste ceza ödemeli. Bu insanları derhal karantinaya alıp tüm sağlık kontrollerini yapmalı ve temel ihtiyaçlarını karşılayacak maaş bağlamalıdır. Devlet ne için var? Çalışan, çalışmayan herkes yaşamı boyunca bir şekilde vergi ödüyor, neden? Bunun için değil mi? Devlet böylesine zor günlerde her şeyi göze alarak sokağa çıkmak zorunda kalan insanlara sahip çıkmak, onların temel ihtiyaçlarını karşılamak ve onlardan özür dilemek yerine ceza keserse ,devlet olmanın ne anlamı kalır?
Olmaz, salgınla mücadele böyle olmaz. Devlet salgın süresince evinde otur dediği her insanın ihtiyacını karşılamak zorunda. Bunu yapmayıp da sokağa çıkmak zorunda kalan insanlara para cezası uygularsa tarih bu hükumeti yargılar, toplum bu hükumeti sorgular, er geç de bunun hesabını sorar…
Benim vicdanım böyle bir şeyi kabul etmiyor. Bana göre Elazığ bu aileye sahip çıkmalı. Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın başlattığı gibi bir dayanışma örneğiyle insanlar para toplayıp bu aileye devlet tarafından kesilen para cezasını ödemeli ve ailenin ihtiyaçlarını karşılamalıdır; yani devletin yapması gerekeni Elazığ insanı yapmalıdır. Hükumet de belki o zaman bir şeylerin farkına varmaya başlar…
