Cumhuriyet Halk Partisinin darbelere karşı tavrı, darbecilere karşı yaklaşımı bellidir. Laik, demokratik, hukuk devletinin temellerini atarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran, çoğulcu demokrasiyi hayata geçiren Cumhuriyet Halk Partisinin tarihsel mücadelesi her zaman herkes için hak, hukuk, adalet, herkes için demokrasi temelinde gelişmiştir.
Benim için hak, benim için hukuk, benim için adalet, benim için demokrasi diyenlerin asla anlayamayacağı bu değerler Cumhuriyet Halk Partisinin var oluş nedenleridir.
Türkiye her anı karanlık, her anı bilinmezliklerle dolu bir 15 Temmuz süreci yaşadı. Masum siviller, özel harekât polisleri, silahsız askerler vahşice katledildi. Bu süreci en başından itibaren en ince ayrıntısına kadar araştırmak, olayları tüm yönleriyle açığa çıkarmak, sorumluları tek tek asker, polis, siyasetçi “her kimse” belirlemek ve adalete teslim etmek AKP’nin görevidir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevidir.
Bugüne kadar darbe girişimi ile ilgili aydınlatılan bir olay, açığa çıkarılan bir sır yoktur. Gerek AKP kanadından, gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalar ise AKP’nin konuyu aydınlatmaya çalışmasından çok, olayın sorumluluğundan kaçma çabası içerisinde olduğunu göstermektedir.
Darbe girişiminden haberdar olduğu andan itibaren tercihini demokrasiden yana kullanan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, sürecin en önemli siyasi sorumlularından biri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “olayın lanetlendiği gün “yuhalatılması bu çabaların açık kanıtıdır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da AKP’nin darbe sürecini açığa çıkarmak, sorumluları adalete teslim etmek gibi bir kaygısı olmadığı; adeta olayı pazarlıklar konusu yaparak istismar ettiği açıkça görülmektedir. Bugün kamuoyunda fetöcü olarak bilinen kişiler devletin en önemli kurumlarında görevlendirilirken Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırmak, kitlelere yuhalatmak açık bir istismardır.
Cumhuriyet Halk Partisi bundan böyle, böylesine ikiyüzlü, böylesine istismar politikaları izleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da AKP ile birlikte herhangi bir 15 Temmuz etkinliğinde yer almamalıdır. CHP’li belediyeler bu tür etkinliklere destek olmamalı, belediye başkanları, milletvekilleri asla katılmamalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi artık AKP’nin 15 Temmuz istismar programlarına alet olmamalı, alternatif etkinlikler düzenleyerek, olayların siyasi sorumlularının açığa çıkarılması yönünde baskı oluşturmaya devam etmelidir. CHP’ye düşen tarihsel görev budur.
