Yayınladığı belgeler ile bir anda tüm dünyanın gündemini değiştiren Wikileaks adlı internet sitesini sorgulamadan önce bilinmesi gereken şey, iddiaların kaynağını oluşturan ABD’den, yayınlanan belgelerin gerçek olmadığı yönünde bir açıklama yapılmamış olmasıdır. Yani; yayınlanan belgelerin varlığı ABD tarafından kabul edilmiştir.
Şimdi konuyu bu yönüyle inceleyelim. Her şeyden önce ortada dolaşan belgeler gerçek, iddialar somuttur. Bu konu tartışılamaz. Yalnız dikkat edilmesi gereken şey gerçek ve doğru kavramlarının karıştırılmamasıdır. Adı geçen sitede yayınlanan bir takım belgelerde, AKP milletvekilleriyle, eski bakanlarıyla, hatta başbakan ile ilgili çeşitli iddiaların yer aldığı bir gerçek. Ancak bu iddiaların doğru olup olmadığı konusu ise tartışılabilir.
Örneğin, başbakan ile ilgili “İsviçre bankalarında hesapları var” iddialarının iftira olduğunu iddia eden başbakanın bunu ispat etme şansı vardır. Bunun için adı geçen ülkenin ilgili bakanlığına resmi yazı yazarak bilgi istemesi yeterlidir. O ülkenin ilgili bakanlığından gelecek resmi yazının kamuoyuna açıklanmasıyla tartışmalar son bulur. Aynı şekilde özelleştirmelerde ve devlet ihalelerinde yakınlarına haksız kazanç sağlıyor iddialarının da iftira olduğunu ispatlamak çok kolaydır. Adı geçen yakınlarının AKP iktidarı öncesi ve sonrası mal varlıkları ile ticari ilişkilerinin açıklanması yeterlidir. Böylece adı geçen yakınları da zan altında kalmaktan kurtulur. Haklarında rüşvet, haksız kazanç sağlama, uyuşturucu kaçakçılarıyla yakınlık gibi iddialar bulunan AKP’lı milletvekillerinin de, haklarındaki iddiaların iftira olduğunu kanıtlama şansları vardır. Bu iddialarla suçlanan milletvekillerinin haklarındaki iddialar doğru ise çok büyük maddi kazançları olması gerekir. Bu kişilerinde AKP’de siyasete başlamadan öncesi ve sonrası mal varlıklarını açıklamaları yeterli olur.
Görüldüğü gibi iddiaların iftira olduğunu açıklayan başbakan ve milletvekillerinin bunu ispat etme şansı vardır. Gerek başbakan gerekse diğer milletvekilleri haklarındaki iddiaların, iftira olduğunu ispatlamalıdır.Olması gereken budur. Belgelerde suçlanan kişiler CHP’yi suçlayarak kamu vicdanında aklanamaz. Bu ülkenin başbakanının, milletvekillerinin böylesine ağır suçlamalarla dünya kamuoyunda tartışılırken ana muhalefet partisi olarak CHP’nin duyarsız kalması düşünülemez… Elbette ki CHP konun araştırılmasını isteyecektir. Elbette ki CHP konun peşini bırakmayacaktır. Gönül isterdi ki bu duyarlılığı diğer AKP’li milletvekilleri de göstersin…
Ulus Gazetesi 13.12.2010
