Öyle zamanlar oluyor ki insan duyduğu sözlerden utanıyor; ama maalesef o sözleri sarf eden siyasetçiler utanmıyor…

Bir ülkenin cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı ya da muhtemel cumhurbaşkanı adayları için TBMM’de grup toplantısında yaptığı konuşmasında “Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur. “ diyor, kendi partisinin milletvekilleri de bu sözleri alkışlıyorlar; oysa bu tehdidin muhatapları arasında kendileri de var , farkında değiller.

Burada kendisi dışındaki cumhurbaşkanı adayları ” keçi” , cumhurbaşkanlığı makamı ” ot” , cumhurbaşkanlığı adaylık süreci de ” yar; yani uçurum ” ise ki öyle , bu tehdit kendisinden başka herkesi kapsar.

Çünkü , HDP’nin muhtemel Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş tutuklu, Zafer Partisi Genel Başkanı ve muhtemel Cumhurbaşkanı Adayı Ümit Özdağ tutuklu son olarak da 15 milyon oyla aday gösterilen CHP İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklu; yani muhtemel adayların hepsi bir şekilde tutuklanmış.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de üstüne üstlük tehditler , hakaretler. Ne demek ? “Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li telef olup gidecek?” ” Telef ” sözcüğünün TDK’daki ” Türk Dil Kurumundaki Sözlük anlamı”anlamı “Hayvanı yok etme, öldürmedir.”
Bir cumhurbaşkanı bu sözleri nasıl kullanır? Yakıştı mı makamına? Siyaset dili bu kadar mı kirlendi?