Sınır ötesi operasyonlar, peş peşe gelen şehit haberleri, AKP kanadından ardı arkası kesilmeden yapılan çok sert açıklamalar, TBMM’de kavgalı oturumlar, belediye meclislerinde “özellikle muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerde” hır gür, kavga dövüş… “görülen her şey erken seçimin habercisi…

Gerçi erken seçim diye bir şey kalmadı, normal seçim süresi tamamlanmak üzere. Gerek AKP camiası, gerek koltuk değneği görevini üstlenen Devlet Bahçeli ile taraftar camiası biliyor ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Anayasa’ya göre tekrar Cumhurbaşkanı adayı olamaz, seçimlere katılamaz. Öyleyse ne yapmak lazım? Kamuoyu dikkatlerini başka tarafa çekmek lazım; işte bugün yaşanılanların özeti bu…
Seçimlerde yeniden aday olabilir miyim acaba(?) diye düşünen AKP’li, MHP’li milletvekilleri belediye başkanları, belediye meclis üyeleri genel başkanlarına yaranma yarışına girmiş durumda adeta ceket omuzda posta koyacak ,kavga edecek birilerini arıyorlar, onlara göre anayasa ne, yasa ne? Varsa yoksa genel başkanlarının gözüne girmek.
Ama şu bir gerçek ki bu seçim dönemi bir hesaplaşma dönemi olacak. Kiminle mi? AKP’yi yaklaşık 20 yıldır iktidarda tutan seçmen kitlesi ile… Hatırlayın AKP’nin iktidara gelirken verdiği sözleri…
Hangisi tutuldu? Yolsuzluk bitti mi? Yasaklar bitti mi? Ya yoksulluk ona ne oldu? Yoksulluk bitirildi mi? Bu dönem seçmen sandığa giderken bunları düşünecek kimsenin kuşkusu olmasın…
