2 Eylül’de sarayda yapılacak olan adli yıl açılış programına katılacağını açıklayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan garip bir açıklama geldi. Diyor ki; tuzu kuru olanların ne dediği çok önemli değil. Adli yıl açılışının çok önemli bir diyalog zemini olduğunu biliyoruz.
Doğrusunu söylemek gerekirse şaşırdım, hem de çok şaşırdım; çünkü sarayda yapılacak olan adli yıl açılış törenine katılacak olması nedeniyle kendisini ağır şekilde eleştirilenleri eleştiriyordum. Neden katılmak istediğini ve açılış töreninde ne konuşmak istediğini bilmiyorsunuz ki diyordum.
“ Acele etmemek gerekir, belki de gerçekten barolar adına mesleki sorunları dile getirecek, yargı problemlerine değinecek, toplumda kaybolan adalet duygusuna vurgu yapacak, Türk yargı sisteminin evrensel hukuk değerlerinden hızla uzaklaştığının altını çizecek “ diyordum. Yanılmışım. Kendisini eleştirenlerin, eleştiri dozunu eksik tuttuğunu da düşünmeye başladım. Bu konuda baroların kendisine haddini bildireceğinden hiç kuşkum yok; ama birkaç cümle de ben yazmasam içime dert olur.
Tuzu kuru ne demek? Adliye koridorlarında polis tarafından tekmelenip, yerlerde sürüklenmek mi? Hâkimin, savcının, sözlü saldırılarına, fiziki saldırılarına maruz kalmak mı? Sokak ortasında bıçaklanıp, kurşunlanmak mı? Müvekkilinin savunma hakkını kullanırken tutuklanıp, cezaevlerine atılmak mı? Nedir tuzu kuru olmak? Toplumsal değerlere sahip çıkmak, evrensel hukuk kurallarını toplum adına, hukuk adına, adalet adına korumaya çalışmak, bunun için karakollarda işkenceleri göze almak, cezaevlerinde yatmaya hazır olmak mı? Nedir tuzu kuru olmak? Hak için, hukuk için, adalet için toplumun, toplumsal kurumların yanında olmak muktedirlerin karşısında dik durmak mı? Nedir tuzu kuru olmak?
Tuzu kuru olmak, bulunduğu makamı şov aracı yaparak kısa yoldan siyasete atılmaya çalışanların durumudur. Siyasete tepeden girmeye çalışıp, karşılık bulamayınca “ Biz hiçbir siyasi partiye uzak ya da yakın değiliz” diyerek kıvıranların durumudur.
Yakışmıyorsun bulunduğun yere Feyzioğlu, yakışmıyorsun! Sen bu ülkede gerçekten hukukun evrensel değerlerine inanmış, gerçekten adil, demokratik, hukuk devletine işlerlik kazandırmaya çalışan onurlu avukatları temsil edemezsin. Sen bireysel hak ve özgürlüklerin kullanılabilmesi , toplumsal hak ve ödevlerin yerine getirilebilmesi için işkencelere göğüs geren, hayatını ortaya koyan avukatları temsil edemezsin. Senin yerin hukukun, toplumsal vicdanın yeri değil muktedirlerin yeridir. Derhal istifa et, o makamı daha fazla yıpratma!
